daktilocu

listen to the pronunciation of daktilocu
Turkish - English
typist

She got a part-time job as a typist. - Bir daktilocu olarak part-time bir iş aldı.

Mary became a typist. - Mary bir daktilocu oldu.

A person who types, a clerical worker who writes letters, etc., using a typewriter
a clerical worker who writes letters etc using a typewriter
{i} one who uses a typewriter
A person who operates a typewriting machine; a typewriter
A typist is someone who works in an office typing letters and other documents
someone paid to operate a typewriter
daktilo
{i} typewriter

He let me use his typewriter. - O bana daktilosunu kullanmama izin verdi.

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

daktilo
copytypist
daktilo
typist

She found employment as a typist. - O bir daktilocu olarak iş buldu.

My sister is a good typist. - Kız kardeşim iyi bir daktilocu.

daktilo
typer
daktilo
typists
daktilo
(kişi) typist
daktilo
typewriter; typist
Turkish - Turkish

Definition of daktilocu in Turkish Turkish dictionary

daktilo
Yazı makinesi ile yazmayı meslek edinen kimse: "Bir daktilonun ille hanende olması şart değildir."- H. Taner
daktilo
Yazı makinesi
daktilo
Yazı makinesi ile yazmayı meslek edinen kimse
daktilocu
Favorites