daimilik

listen to the pronunciation of daimilik
Turkish - English
perpetuity
permanence, permanency
indissolubility
daimi
{s} permanent

Permanent peace is nothing but an illusion. - Daimi barış, illüzyondan başka bir şey değildir.

It is difficult to find a well paid permanent job. - İyi ücretli daimi bir iş bulmak zordur.

daimi
{s} constant

The only thing constant in this world is change. - Bu dünyada daimi tek şey değişimdir.

Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home. - Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.

daimi
perpetual
daimi
standing
daimi
(Otomotiv) full time
daimi
eterne
daimi
perdurable
daimi
steady
daimi
Constant, permanent, perpetual
daimi
non-transitory
daimi
imprescriptible
daimi
invariable
daimi
endless
daimi
indissoluble
daimi
{s} habitual
daimi
eternal

Eric is an eternal optimist. - Eric daimi bir iyimserdir.

daimi
stending
daimi
everlasting
daimi
{s} abiding
Turkish - Turkish

Definition of daimilik in Turkish Turkish dictionary

DAİMÎ
(Osmanlı Dönemi) (Devam. dan) Sürekli, devamlı
daimi
Sürekli, kalıcı, temelli, gedikli
daimi
Sürekli, kalıcı, temelli, gedikli: "Romanyalılar ve Macarlarla harp daimî bir hâl almıştır."- F. R. Atay
dâimî
(Osmanlı Dönemi) devamlı
daimilik
Favorites