A good book is the best of friends, the same today and forever.
- İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı.
I feel like I've known him forever.
- Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum.
Football is a simple game. 22 men chase a ball for 90 minutes, and at the end the Germans always win.
- Futbol basit bir oyundur. 22 kişi bir topun peşin koşar ve sonunda da daima Almanlar kazanır.
Always have your dictionary close at hand.
- Daima sözlüğünü el altında bulundur.
Nothing is ever secure.
- Hiçbir şey daima güvende değildir.
Layla carried that gun with her at all times.
- Leyla yanında daima o silahı taşıyordu.
The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
- Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
I constantly talk to myself.
- Daima kendi kendime lakırdı ederim.