Definition of dahiler in Turkish English dictionary
- geniuses
- plural of genius
- Amazingly, all of Mom's kids
- dahi
- genius
I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
- Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
People often have no sympathy for geniuses.
- İnsanların genelde dahiler için hiçbir sempatisi yoktur.
- dahi
- {i} wizard
- dahi
- also
It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
- Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
- 1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
- dahi
- even
We don't even like Tom.
- Biz dahi Tom'dan hoşlanmıyoruz.
They didn't even know who they were supposed to meet.
- Kiminle buluşmaları gerektiğini dahi bilmiyorlardı.
- dahi
- as
- dahi
- eke
- dahi
- too
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- dahi
- as well
- dahi
- well
- dahi
- wiz
- dahi
- included
- dahi
- genie
- dahi
- as so
- dahi
- likewise
- dahi
- also, too, even
- dahi
- prodigy
Mary was a child prodigy.
- Mary dâhi bir çocuktu.
The four-year old prodigy composed a symphony.
- Dört yaşındaki dahi bir senfoni besteledi.
- dahi
- item
- dahi
- also, too, even: O dahi söyledi. He said it, too./Even he said it
- dâhi
- genius, prodigy
- dâhi
- one with great mental ability
- dâhi
- gifted, talented
- dâhi
- 1.genius, man of genius
- dâhi
- very intelligent or talented person
