daha iyisi

listen to the pronunciation of daha iyisi
Turkish - English
better

I tasted all goods, and didn't find better than good health. - Ben bütün iyileri tattım, ve sağlıklı olmaktan daha iyisini bulmadım.

Tom should have known better than to lend money to Mary. - Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.

betterxxx
nothing like
rather
daha iyi
better

Nakido is better than Twitter. - Nakido, Twitter'dan daha iyidir.

I'm feeling a lot better. - Çok daha iyi hissediyorum.

Daha iyisi can sağlığı
Nothing could be better
daha iyisi can sağlığı!
(Konuşma Dili) One couldn't ask for more!
daha iyi
preferable

It would be preferable for you to surrender. - Teslim olmanız daha iyi olurdu.

Peace is preferable to war. - Barış savaştan daha iyidir.

daha iyi
betters
daha iyi
{e} atop
daha iyi
{e} out

Tom probably has better things to do than hang out with us. - Tom'un muhtemelen bizimle takılmaktan yapacağı daha iyi şeyleri vardır.

Some people think eating at home is better for you than eating out. - Bazı insanlar senin için evde yemenin dışarıda yemekten daha iyi olduğunu düşünüyor.

daha iyi
atop of
daha iyi
ahead of
daha iyi
better still
daha iyi
(Konuşma Dili) stand head and shoulders above
daha iyi
(deyim) a cut above
daha iyi
(Bilgisayar) better quality
daha iyi
all the better
daha iyi
superior to

He is superior to her in math. - Matematikte ondan daha iyi.

daha iyi
better to
daha iyi
be better
daha iyi
more decent
daha iyi
the better
daha iyi
greater good
hattâ daha iyisi
even better