The younger generation looks at things differently. - Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
The younger generation looks at things differently.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
John is not as old as Bill; he is much younger.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.