Tom, with whom I am sharing a room, is messy.
- Odayı paylaştığım kişi olan Tom dağınıktır.
Tom is a messy person.
- Tom dağınık bir kişi.
Your hair really does look untidy.
- Saçınız gerçekten dağınık görünüyor.
Do you think Tom is untidy?
- Tom'un dağınık olduğunu düşünüyor musun?
Tom is scruffy, isn't he?
- Tom dağınık, değil mi?
The buildings look pretty ragged now, but they still have charm.
- Binalar artık oldukça dağınık görünüyor fakat hala cazibeleri var.
She gave a diffuse answer.
- O dağınık bir cevap verdi.
Tom seems disorganized.
- Tom dağınık görünüyor.
Tom always seems so disorganized.
- Tom her zaman çok dağınık görünüyor.
I hope nobody minds my being straggly and unkempt at five in the morning.
- Sabah saatin beşinde dağınık ve bakımsız olmamı umarım kimse önemsemez.
I hope nobody minds my being straggly and unkempt at five in the morning.
- Sabah saatin beşinde dağınık ve bakımsız olmamı umarım kimse önemsemez.