Turkish - English
Definition of dışkı, dışkı, dışkı in Turkish English dictionary
- feces, excrement, faeces
- dışkı
- stool
- dışkı
- feces
They should wash their feces.
-Dışkılarını yıkamalılar.
- dışkı
- fecal matter
- tiksindirici dışkı sendromu
- (Tıp) irritable bowel syndrome
- dışkı
- rejection
- dışkı
- dejection
- dışkı
- excretion
- dışkı
- faeces [Brit.]
- dışkı
- excrement, faeces, feces, stool kazurat
- dışkı
- excrement
Bird excrement is an excellent fertilizer.
-Kuş dışkısı mükemmel bir gübredir.
- dışkı
- evacuation
- dışkı
- turd [sl.]
- dışkı
- excreta
- dışkı
- rejectamenta
- dışkı boşaltmak
- to defecate
- dışkı ile ilgili
- fecal
- dışkı ile ilgili
- faecal [Brit.]
- fosil dışkı veya salgı
- (Jeoloji) coprolite
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dışkı, dışkı, dışkı in Turkish Turkish dictionary
- dışkı
- Anüs yoluyla dışarıya atılan besin artığı, kazurat
Related Terms
dışkı, dışkı, dışkı
Hyphenation
dış·kı, dış·kı, dış·kıPronunciation
Resimler
History
Favorites