Turkish - English
Definition of dışişleri in Turkish English dictionary
- foreign affairs
He is well versed in foreign affairs.
-O dışişlerinde iyi deneyimlidir.
They met with the Minister of Foreign Affairs yesterday.
-Onlar, dün dışişleri bakanı ile görüştüler.
- foreign affairs hariciye
- external affairs
- dışişleri bakanı
- Minister of Foreign Affairs, Secretary of State (ABD), Foreign Secretary
- Dışişleri Bakanlığı Standartlaştırılmış Yönetmelikleri
- (Askeri) Department of State Standardized Regulation
- Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Bürosu
- (Askeri) Bureau of Intelligence and Research, Department of State
- dışişleri Bakanlığı
- Ministry of Foreign Affairs
- dışişleri bakanlığı
- Foreign Office, Ministry of Foreign Affairs, the Department of State, the State Department
- dışişleri bakanlığı
- State Department
- dışişleri bakanı
- Secretary of State
- dışişleri bakanı
- Minister of Foreign Affairs
- dışişleri bakanı
- Secretary of Foreign Affairs
- dışişleri bakanı
- secretary of state for foreign affairs
- dışişleri hizmeti
- diplomatic service
- ABD Dışişleri Bakanlığı
- (Hukuk) US Department of State
- ayrılış tarihi; tedarik günleri; hizmet dışı bırakma; Dışişleri Bakanlığı; disk
- (Askeri) date of separation; days of supply; denial of service; Department of State; disk operating system
Related Terms
dışişleri
Hyphenation
dı·şiş·le·riResimler
History
Favorites