dışarı gitmek

listen to the pronunciation of dışarı gitmek
Turkish - English
a) to go out b) to go abroad
1. to go out; to go into the provinces. 2. to go abroad
go out

The dog wants to go outside. - Köpek dışarı gitmek istiyor.

I would rather stay home than go out. - Dışarı gitmektense evde kalmayı tercih ederim.