dışarı çıkarttı

listen to the pronunciation of dışarı çıkarttı
Turkish - English
fished out
dışarı çık
went out

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

He neither spoke nor wept, but went out in silence. - O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarı çıkarttı
Favorites