dışarı çık

listen to the pronunciation of dışarı çık
Turkish - English
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

He neither spoke nor wept, but went out in silence. - O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.

gone out

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

I'm afraid he's just gone out. - Maalesef o az önce dışarı çıktı.

walkout
çık dışarı
out
dışarı çık
Favorites