Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

düzineler

listen to the pronunciation of düzineler
Turkish - English
dozens

Dozens of people gathered before the station. - Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.

He has dozens of books about Japan. - Onun Japonya hakkında düzinelerce kitabı var.

plural form of dozen
A large number
{i} many (for example: "I have told you dozens of times"); large amount of number, very many (as in "I have made dozens [many] new friends")
plural of dozen
a large number or amount; "made lots of new friends"; "she amassed a mountain of newspapers"
düzine
dozen

I bought two dozen pencils. - İki düzine kalem satın aldım.

I bought half a dozen eggs. - Yarım düzine yumurta aldım.

düzine
1.dozen
düzine
(Ticaret) gross
düzine
many, dozens (of)
düzine
dozen of
Turkish - Turkish

Definition of düzineler in Turkish Turkish dictionary

DÜZİNE
(Osmanlı Dönemi) On iki parçadan ibaret takım
düzine
Aynı cinsten olan nesnelerin on iki tanesinin bir arada olması
düzine
Çok