You and I come from different worlds.
- Sen ve ben farklı dünyalardanız.
Everything is for the best in the best of all possible worlds.
- Her şey bütün olası dünyaların en iyisinin içindeki en iyiler içindir.
Mount Everest is the world's highest peak.
- Everest dağı dünyanın en yüksek tepesidir.
Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
They know the importance of protecting the earth.
- Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
- Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
Everybody in the world desires peace.
- Dünyadaki herkes barış ister.
A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world!
- Mutlu Noeller herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı!
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
Nearly one billion people around the globe lack access to clean, safe water.
- Dünya çapında yaklaşık bir milyar insanın temiz, güvenli suya erişimi yok.
Without music the world is a vale of tears.
- Müziksiz dünya çile dünyasıdır.