Turkish - English
Definition of düdükler in Turkish English dictionary
- düdük
- whistle
On hearing the whistle, they started at full speed.
-Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
The policeman whistled for the car to stop.
-Polis arabanın durması için düdük çaldı.
- düdük
- call
- düdük
- hooter
- düdük
- fife
- düdük
- horn
- düdük
- whistle, pipe
- düdük
- slang stupid
- düdük
- reed
- düdük
- pipe
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of düdükler in Turkish Turkish dictionary
- mezamir
- (Osmanlı Dönemi) MEZAMİR
- Düdük
- (Osmanlı Dönemi) KUSSABE
- düdük
- Hamurlu bir yemek türü
- düdük
- Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna
- düdük
- Akılsız, boş kafalı
- düdük
- İçinden hava veya buhar geçirilince keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç