To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
- Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
We got a hostile reception from the villagers.
- Köylüler tarafından düşmanca karşılandık.
He looked unfriendly at first.
- O, önce düşmanca baktı.
She had an unfriendly attitude.
- Onun düşmanca bir tutumu vardı.