düşür

listen to the pronunciation of düşür
Turkish - English
(Bilgisayar) drop

Galileo dropped two iron balls from the top of the tower. - Galileo kulenin tepesinden iki demir top düşürdü.

Jim dropped his pen and bent to pick it up. - Jim kalemini düşürdü ve onu almak için eğildi.

sent down
bring down

We must try to bring down costs. - Maliyetleri düşürmeye çalışmalıyız.

brought down

The demand was brought down by increases in imports. - İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.

The good harvest brought down the price of rice. - İyi hasat pirinç fiyatını düşürdü.

let fall
{f} lower

Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback. - İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..

Tom seems to be unwilling to lower the price. - Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.

downgrade
plunk down
send down
bring#down
bringdown
unhorse
plunkdown
broughtdown
abort
sentdown
senddown
düşür
Favorites