düğmeler

listen to the pronunciation of düğmeler
Turkish - English
Buttons
button

One of the buttons has come off my coat. - Düğmelerden biri paltomdan koptu.

I cannot sew buttons on this jacket. I need a stonger needle. - Düğmeleri bu cekete dikemiyorum. Daha güçlü bir iğneye ihtiyacım var.

düğme
{i} button

All you have to do is touch the button. - Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.

The button is attached to the dress. - Elbiseye düğme eklenmiş.

düğme
(Tekstil) trimmings
düğme
(Havacılık) butt

All you have to do to take a picture is push this button. - Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.

The button is attached to the dress. - Elbiseye düğme eklenmiş.

düğme
pushbutton
düğme
release button
düğme
control knob
düğme
adjustment knob
düğme
knob

Twist that knob to the right and the box will open. - O düğmeyi sağa çevirin ve kutu açılacaktır.

düğme
bud
düğme
(Hukuk) switch

This machine has a lot of switches and buttons. - Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.

düğme
button , pushbutton
düğme
push button

Push buttons are a practical fastener for children's clothes. - İtmeli düğmeler, çocuk kıyafetleri için pratik bir bağlayıcıdır.

düğme
slang catamite
düğme
button; electric switch; knob
düğme
detent
renkli düğmeler
(Bilgisayar) color buttons
Turkish - Turkish

Definition of düğmeler in Turkish Turkish dictionary

Düğme
(Osmanlı Dönemi) UCRE
Düğme
(Osmanlı Dönemi) ZİRR
düğme
Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör
düğme
Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı
düğme
Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
düğme
Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturmalık
düğme
çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça
düğme
Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturmalık: "Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor."- R. N. Güntekin. Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör. Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı
düğmeler
Favorites