Definition of dövünmek in Turkish Turkish dictionary
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek: "Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu."- A. Gündüz. Çok üzülmek: "Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum."- N. Ataç