döne

listen to the pronunciation of döne
Turkish - English
period in

That was a difficult period in American history. - Bu, Amerikan tarihinde zor bir dönemdi.

döne döne düşme
(uçak) tailspin
döne döne gitmek
gyrate
döne döne gitmek
swirl
döne döne yükselmek
wreathe
döne döne çıkma
spire
dön
{f} turn

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon. - Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.

dön
wheel

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down. - Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

At the equator, the Earth is rotating at a speed of about about 2200 kilometers per hour. - Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.

dön
return to

The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor. - Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

Turkish - Turkish
Karşı ziyarette bulunma
Erzurum yöresine özgü bir halk oyunu
döne döne
Dönerek, çevrilerek