Turkish - English
Definition of dönük in Turkish English dictionary
- turned, facing; directed
- turned
- turned toward, facing
- aimed at, addressed to
- directed
- facing
- curved
- içe dönük
- withdrawn
- dışa dönük kimse
- extrovert
Do introverts have shorter lives than extroverts?
-İçe dönük kimselerin dışa dönük kimselerden daha kısa ömürleri mi var?
- içe dönük kimse
- introvert
Do introverts have shorter lives than extroverts?
-İçe dönük kimselerin dışa dönük kimselerden daha kısa ömürleri mi var?
- içe dönük
- introverted
ben genelde içe dönük bir kişiyim.
Tom is quite introverted.
-Tom oldukça içe dönük.
I don't think I'm introverted.
-İçe dönük olduğumu sanmıyorum.
- dışa dönük
- extrovert
Tom is extroverted, isn't he?
-Tom dışa dönük, değil mi?
Siamese cats are known to be extroverts.
-Siyam kedileri dışa dönük olarak bilinirler.
- geriye dönük
- retroactive
- ileriye dönük
- (Pisikoloji, Ruhbilim) anterograde
- ileriye dönük
- forward looking
- ileriye dönük
- prudential
- ileriye dönük amnezi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) anterograde amnesia
- ileriye dönük beklentiler
- forward-looking expectations
- ileriye dönük belirleme
- fix in advance
- ileriye dönük bellek
- (Pisikoloji, Ruhbilim) anterograde memory
- ileriye dönük planlar
- (Politika, Siyaset) forward plannings
- ileriye dönük umutlar
- forward-looking expectations
- içe dönük
- involute
- kendine dönük zeka
- (Eğitim) intrapersonal intelligence
- yukarıya dönük
- upcast
- yüzü dönük
- obverse
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dönük in Turkish Turkish dictionary
- Arkası bana dönüktü."- S. F. Abasıyanık
- Dönmüş, çevrilmiş
- Dönmüş, çevrilmiş: "Ayağa kalkmıştı
- Yönelmiş
- çevrili
- dışa dönük
- Dışla ilişkisi olan
- dışa dönük
- Dışa dönüklük davranışları gösteren (kimse)
- halka dönük
- Halkın yararına olan
- içe dönük
- Gerginlik ve çatışma durumlarında kendi içine kapanarak başkalarından kaçan (kimse)
Related Terms
dönük
Hyphenation
dö·nükPronunciation
Resimler
History
Favorites