dönüştürülen

listen to the pronunciation of dönüştürülen
Turkish - English
(Bilgisayar) converting
changing from one unit of measurement to another You divide to convert from a smaller to a larger unit of measurement and you multiply to convert from a larger to a smaller unit of measurement
{i} changing, exchanging, transforming; formal adoption of a different religion
A contractual right provided by most term life insurance policies that allows the insured to convert a term life insurance policy to permanent life insurance coverage without proof of insurability For example, someone who has a 20-year term life insurance policy can convert to a universal life insurance policy before the 20th year, depending on the policy limitations
The converting process is the step in papermaking that takes the sheet as it comes off of the end of the paper machine and changes it into useable paper items Through rewinding, cutting, creping, embossing, printing, coating and other process, the sheet is transformed into napkins, facial tissue, placemats, packaging, etc
To may useful languages/formats: PDF, rewriting in portable PostScript or Encapsulated PS etc
Refers to the process of cutting rolls of poly film into bags or sheets etc It is the conversion of poly film into a bag
present participle of convert
dönüş
rotation
dönüş
comeback

The player made a splendid comeback. - Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.

dönüş
turn

Tom often forgets to use his turn signal. - Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.

This catterpillar will turn into a beautiful butterfly. - Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.

dönüş
return

There is no returning on the road of life. - Yaşam yolunda dönüş yoktur.

It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip. - Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı.

dönüş
{i} spin
dönüş
{i} swing
dönüş
(Bilgisayar) escape
dönüş
(Bilgisayar) returning

There is no returning on the road of life. - Yaşam yolunda dönüş yoktur.

There is no returning to our younger days. - Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.

dönüş
(Askeri) traverse
dönüş
curve
dönüş
(Dilbilim) reflex

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

dönüş
regress
dönüş
gyre
dönüş
gyration
dönüş
convert into
dönüş
cycle
dönüş
{i} rotating
Dönüş
agerayis
dönüş
by turn
dönüş
rev

Layla's love turned to revenge. - Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.

dönüş
turning

That country is turning into a society with high education. - O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor.

Nicolas Flamel dreamed of turning lead into gold. - Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.

dönüş
turning, rotation, turn; return, comeback
dönüş
regression
dönüş
return journey
dönüş
way back

I'm on my way back home. - Ben eve dönüş için yolumdayım.

You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone. - Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.

dönüş
facing
dönüş
descent
dönüş
sports pivoting turn
dönüş
turning, rotation, revolution
dönüş
turnabout
dönüş
swerve
dönüş
twirl
Turkish - Turkish

Definition of dönüştürülen in Turkish Turkish dictionary

Dönüş
avdet
Dönüş
(Osmanlı Dönemi) MAAD
dönüş
Dönme işi veya biçimi: "Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım."- R. N. Güntekin
dönüş
Dönme işi veya biçimi
dönüş
Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi