Turkish - English
Definition of dâim in Turkish English dictionary
- permanent
- lasting
- immortal
- daim etmek
- to perpetuate
- daim olmak
- to continue; to last
- devir daim
- recirculation
- devir daim
- delivery-and-return
- her daim
- always
- her daim
- every time
- devir daim kömürü
- sprung axial seal
- her daim
- every time, always
Related Terms
English - English
Definition of dâim in English English dictionary
- daimler
- German engineer and automobile manufacturer who produced the first high-speed internal combustion engine (1834-1900)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dâim in Turkish Turkish dictionary
- Sürekli, sonsuz
- Daima: "Dinleyin bir özlemi daim gülün / İlkbaharda ıtrı sonsuzdur gülün."- F. Halıcı
- (Osmanlı Dönemi) devam eden, devamlı
- (Osmanlı Dönemi) RÜBUD
- DAİM
- (Osmanlı Dönemi) Devam eden. Daimî, daima, daimen şeklinde de söylenir
- daim olmak
- Süre durmak, sürüp gitmek, devam etmek
- her daim
- Her zaman, daima