Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.
- The power has been cut off since this morning.
Bir kesik kanıyorsa, üzerine baskı uygula.
- If a cut is bleeding, put pressure on it.
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
- Cheese is easy to cut with a knife.
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
- Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
Elmasın kesimi mükemmel.
- The cut of the diamond is perfect.
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
- The butcher shop sells assorted cuts of meat.
O ona sigara içmeyi azaltmasını tavsiye etti fakat o yapabileceğini düşünmüyordu.
- She advised him to cut down on smoking, but he didn't think that he could.
Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.
- The doctor advised him to cut down on drinking.
Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.
O, bir dilim et kesti.
- He cut off a slice of meat.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
- We have to cut down our monthly expenses.
Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?
- We have to cut business expenses here. Haven't you ever heard of looking at how much you're getting before you start spending?
Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
- Are you going to cut down all the trees here?
Şirketin gelecek sene kısıntı yapılması gerekiyor.
- The company needs to make cutbacks next year.
Bütçe kısıntıları gerekli.
- Budget cuts are needed.
Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.
- Tom had to cut the class in order to meet us.
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Yemek hazırlarken kendimi bıçakla kestim.
- I cut myself with a knife while I was making dinner.
Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
- Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off.
Çimler çok hızlı büyüyordu, her hafta kesilmiş olmalı.
- The grass was growing so quickly, it had to be cut every week.
Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.
- The Government are considering tax cuts.
Salı günü yayınlanan planda 54 milyar dolar vergi indirimi duyuruldu.
- The plan announced Tuesday calls for $54 billion in tax cuts.
Ünlü kördüğüm bir kılıç darbesi ile kesildi.
- The famous Gordian Knot was cut with a sword blow.
Sadece bu tür iş için biçilmiş kaftan değilim.
- I'm just not cut out for this kind of work.
Ben bu iş için biçilmiş kaftanım.
- That is the sort of job I am cut out for.
Select the text, cut it, and then paste it in the other application.
I have three diamonds to cut today.
The player next to the dealer makes a cut by placing the bottom half on top.
The drummer on the last cut of their CD is not identified.
Travis was cut from the team.
Cut brandy is a liquor made of brandy and hard grain liquor.
This road cuts right through downtown.
He made a fine cut with his sword.
They're going to cut salaries by fifteen percent.
I cut the skin on my arm.
The lawyer took a cut of the profits.
After the incident at the dinner party, people started to cut him on the street.
We don't want your money no more. We just going to cut you.
Look at this cut on my finger!.
I cut fifth period to hang out with Angela.
The bartender cuts his beer to save money and now it's all watery.