English - Turkish
Definition of custodian, maintenance man; gatekeeper in English Turkish dictionary
- janitor
- {i} kapıcı
Sen sadece bir kapıcı gibi görünüyorsun!
-You just look like a janitor!
Birkaç yıl önce bir kapıcıydım.
-I was a janitor a few years ago.
- janitor
- hademe
Tom hademe olarak başladı ama o şimdi şirketin başkanıdır.
-Tom started as a janitor, but he's now the president of the company.
Bana sorma. Ben sadece hademeyim.
-Don't ask me. I'm just the janitor.
- janitor
- Hizmetli
Tom bir hizmetli olacak.
-Tom will be a janitor.
Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.
-Tom asked the janitor to open the door to the auditorium.
- janitor
- {i} bina sorumlusu
- janitor
- odacı
Tom bir odacı olarak kimliğini gizledi.
-Tom was disguised as a janitor.
- janitor
- bir binanın temizlik ve tamir işleriyle meşgul olan memur
Related Terms
English - English
Definition of custodian, maintenance man; gatekeeper in English English dictionary
- {i} janitor
custodian, maintenance man; gatekeeper
Hyphenation
custodian, main·te·nance man; gate·keep·erPronunciation
Resimler
Favorites