cursed; baneful; hurtful; bad; pernicious; dangerous

listen to the pronunciation of cursed; baneful; hurtful; bad; pernicious; dangerous
English - Turkish

Definition of cursed; baneful; hurtful; bad; pernicious; dangerous in English Turkish dictionary

wicked
kötü

Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış. - Once there lived a very wicked king in England.

Kötü şeyler yapmayın. - Don't do wicked things.

wicked
{s} harika
wicked
{s} fena
wicked
kötülük peşinde olan
wicked
kötü ruhlu
wicked
ruhunda kötülük besleyen
wicked
muzip
wicked
yaman
wicked
şuluk
wicked
yaramaz

Pinokyo, seni yaramaz çocuk! - Pinocchio, you wicked boy!

wicked
(sıfat) ahlaksız, kötü huylu, kötü, fena, kötücül, günahkâr, hınzır, muzip, yaramaz, hain, aşağılık, harika
wicked
{s} aşağılık

Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı. - Cinderella had two wicked stepsisters.

wicked
adi
wicked
hayırsız
wicked
wickednessgünahkârlık
wicked
wickedlygünahkarca
wicked
bayağı
wicked
{s} kötü huylu
wicked
"the" ile kötü kişiler
English - English
wicked
cursed; baneful; hurtful; bad; pernicious; dangerous
Favorites