Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
In the end, however, it was a very pretty shot, right across the chasm; killed first fire, and the brute fell headlong into the brook .