Tom mektubu aldı, onu buruşturdu ve cebine koydu.
- Tom took the letter, crumpled it and put it in his pocket.
Tom kağıdı buruşturdu ve onu çöp kutusuna attı.
- Tom crumpled up the paper and threw it in the trashcan.
Tom yerde bir parça buruşuk kağıt buldu.
- Tom found a crumpled piece of paper on the floor.
Tom çöp kutusuna uzandı ve buruşuk bir mektup çıkardı.
- Tom reached into the trash can and pulled out a crumpled letter.
Tom kağıdı buruşturdu.
- Tom crumpled the paper.
Tom yaprakları buruşturdu.
- Tom crumpled up some leaves.