Sel, ekinlere büyük zarar verdi.
- The flood did great damage to the crops.
Dolu ekinlere zarar verdi.
- The hail harmed the crops.
Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
- We grow a variety of crops.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
- The rice crop is already in.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Güzel hava sayesinde, tüm ürünleri bir gün içinde hasat edebildik.
- Thanks to the nice weather, we were able to harvest all of the crops in a day.
Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı.
- We had a bumper crop this year.
Su baskını mahsülleri mahvetti.
- The flood ruined the crops.
Bu topraklar iyi pirinç mahsulü verir.
- This land yields a good crop of rice.
Ekilebilir arazi mahsul yetiştirilebilen arazi demektir.
- Arable land is land that can be used to grow crops.
a crop of ideas.