Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.
- Three species of rhinoceros are critically endangered.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
- In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
Başkalarının eksikliklerine karşı çok hassasınız.
- You are too critical of others' shortcomings.
Bu kadar eleştirici olmayın.
- Don't be so critical.
Eleştirel düşünme nedir?
- What is critical thinking?
Ben çok eleştirel olabileceğimi düşünmekteyim.
- I've been thinking that I may have been too critical.
O benim hakkımda titizdi.
- He was critical of me.
This is a critical moment.
The political situation was so critical that the government declared the state of siege.
The patient's condition is critical.
The movie was a critical success, but bombed at the box-office.