credulous, trusting; naive; easy to deceive

listen to the pronunciation of credulous, trusting; naive; easy to deceive
English - Turkish

Definition of credulous, trusting; naive; easy to deceive in English Turkish dictionary

gullible
{s} kolay aldatılabilir
gullible
ahmak
gullible
enayi

Ben enayi bir insan değilim. - I'm not a gullible person.

gullible
kolay kanan
gullible
sadedil
gullible
kanağan
gullible
ahmaklık
gullible
{s} kolay aldanan
gullible
{s} saf

Tom sadece Mary'nin ne kadar saf olduğunu keşfetti. - Tom discovered just how gullible Mary was.

Tom'un çok saf olduğunu fark etmedim. - I didn't realize that Tom was so gullible.

gullible
avanak
gullible
{s} bön

Sami gerçekten böndü. - Sami was really gullible.

gullible
{s} salak

Tom'un gerçekten o kadar salak olabileceğinden kuşku duyuyorum. - I doubt Tom is really that gullible.

English - English
{s} gullible
credulous, trusting; naive; easy to deceive
Favorites