create, write; arrange; calm oneself; settle

listen to the pronunciation of create, write; arrange; calm oneself; settle
English - Turkish

Definition of create, write; arrange; calm oneself; settle in English Turkish dictionary

compose
bestelemek
compose
{f} oluşturmak
compose
oluşmak

Komite genellikle profesörlerden oluşmaktadır. - The committee is composed chiefly of professors.

Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır. - Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.

compose
(Denizbilim) bileşme
compose
(Denizbilim,Kimya) bileşmek
compose
(Bilgisayar) oluştur

Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur? - How many chemical elements compose water?

Komite tamamen genç öğretmenlerden oluşturuldu. - The committee was composed entirely of young teachers.

compose
(Bilgisayar) yarat

Bir ulus kendi müziğini yaratır - besteci yalnızca onu düzenler. - A nation creates music — the composer only arranges it.

compose
meydana getirmek
compose
birleştirmek
compose
beste yapmak
compose
{f} yazmak
compose
{f} yatıştırmak
compose
bir butünün parçalarını teşkil etmek
compose
{f} (aralarındaki anlaşmazlıkları) gidermek
compose
composed of ibaret
compose
(fiil) oluşturmak, meydana getirmek; yaratmak, yazmak; bestelemek; düzenlemek, toparlamak; arabuluculuk yapmak, yatıştırmak; şiir yazmak, eser yaratmak, bestelemek
compose
{f} arabuluculuk yapmak
English - English
{f} compose
create, write; arrange; calm oneself; settle
Favorites