O, dün gece çok huysuzdu.
- He was so cranky last night.
Umarım Tom huysuz olmaz.
- I hope Tom doesn't get cranky.
Neden bu kadar aksisin?
- Why are you so cranky?
Tom fotoğrafa çok tuhaf baktı.
- Tom looked very cranky in the photo.
Tom bu öğleden sonra biraz tuhaf görünüyordu.
- Tom sounded a little cranky this afternoon.
He got home from a long day at work tired and cranky.