coworker

listen to the pronunciation of coworker
English - Turkish
meslektaş

Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum. - I talked to my coworkers about it.

Mary bir meslektaşı ile uyudu. - Mary slept with a coworker.

(Ticaret) iş arkadaşı

Mary Tom'un bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü. - Mary saw Tom flirting with a coworker.

Tom Mary'nin bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü. - Tom saw Mary flirting with a coworker.

yardımcı işçi
aynı müessesede çalışan kimselerden her biri
(Bilgisayar) birlikte çalışan
English - English
Somebody with whom one works; a companion or workmate

He heard from a coworker that the company planned to merge those departments.

One who works with another; a co&?;perator
{i} fellow worker, colleague
coworkers
plural of coworker
coworker
Favorites