Kızartma tavası paslı.
- The frying pan is rusty.
Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.
- Tom hacked Mary's leg off with a rusty machete.
Benim matematik biraz paslanmış.
- My math is a little rusty.
Biraz hamlamış olabilirim.
- I may be a little rusty.