O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
- He jumped into the river in defiance of the icy water.
Buz gibi bir rüzgar bizi kemiklerimize kadar dondurdu.
- The icy wind cut us to the bones.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Jim buzlu yolda kaydı ve incindi.
- Jim slipped on the icy road and got hurt.