Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
Leyla cinayeti örtbas etmek istedi.
- Layla wanted to cover up the murder.
Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum.
- I was trying to cover up my wrinkles.
Örtbas etmeye çalış, biz gideceğiz.
- Cover up, we're going to leave.
Fadıl açgözlülüğünü gizlemek için her yolu denedi.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
The politician tried to cover up his involvement in the scandal.