Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım.
- I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night.
O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
- He put a cover over his car.
O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı.
- That hole should be filled, not covered.