Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
- I like him not because he's courteous, but because he's honest.
Tom bana Mary'nin nazik olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he thought Mary was courteous.
Kibar ve saygılı olun.
- Be courteous and respectful.
Kibar ve saygılı olun.
- Be courteous and respectful.
Her konuğa karşı saygılı olmalısın.
- You must be courteous to any guest.
a courteous gesture.