course of descent; genealogy; line of ancestors; lineage

listen to the pronunciation of course of descent; genealogy; line of ancestors; lineage
English - Turkish

Definition of course of descent; genealogy; line of ancestors; lineage in English Turkish dictionary

family
{i} sülale
family
{i} aile

Ailemde dört kişi var. - There are four people in my family.

Neredeyse her ailede televizyon var. - Practically every family has a TV.

family
{s} aileye ait

O büyük bir aileye ait. - He belongs to a big family.

family
{i} (Botanik) , (Zooloji) familya
family
{i} aile; akrabalar; çoluk çocuk
family
{i} familya
family
{i} küme
family
{i} soy

Soyadınızın yazılışı nasıl? - What's the spelling of your family name?

Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız. - In China, we put our family name first, then our name.

family
{i} ev halkı
family
çocuklar

Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum. dediğini duyduk. - Not long ago we heard a father say in the presence of his large family, I don't want any of my boys to be lawyers.

Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu. - The family mourned the tragic death of their young child.

family
kan

Sami ailesini kandırdı. - Sami fooled his family.

O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor. - That poor family lives from hand to mouth every month.

family
şecere
family
ocak
family
kodak
family
ev bark
family
family circle aile çevresi
family
(Tıp) Zürriyet, döl
family
family Bible bir ailenin önemli günlerini kaydettiği içinde boş sayfaları bulunan büyük boy Kitabı Mukaddes
English - English
family
course of descent; genealogy; line of ancestors; lineage
Favorites