French - Turkish
Definition of courir in French Turkish dictionary
- koşmak
Koşmak iyi bir egzersizdir.
-Courir est un bon entraînement.
- koşmak; yol almak; (zaman) geçmek; çapkınlık etmek; dolaşmak; kovalamak; devam etmek; yarışmak; maruz kalmak, yüz yüze gelmek
- yürüt
- çalıştır
- koşun
- çalıştırılmak
- koş
Diğer üçünden daha hızlı koşabilirim.
-Je peux courir plus rapidement que les trois autres.
Koşmak iyi bir egzersizdir.
-Courir est un bon entraînement.
- yüz yüze gelmek
- çapkınlık etmek
French - English
Definition of courir in French English dictionary
- {v} streak
- {v} scurry
- {v} scoot
- {v} race
- {v} double
- {v} range
- {v} flee
- run, race, hurry, trot; drive, course
- {v} scamper
- run about
- go running
- run
I saw a black cat run into the house.
-J'ai vu un chat noir courir dans la maison.
I saw a little boy running.
-Je vis un petit garçon courir.
- run along