Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
- The couples carved their initials in oak trees.
Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?
- Doesn't it irritate you to see couples making out around town?
Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
- The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon.
Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
- The young couple fell in love with each other very soon.
Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.
- I've seen a couple of Kurosawa's films.
Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
- Tom has a couple of friends in Boston.
Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi.
- The young couple was accompanied by a chaperone.
Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.
- Same-sex couples should be able to get married.
O benden yalnızca iki yaş büyük.
- He's only a couple of years older than me.
Ona iki mesaj bıraktım.
- I left him a couple messages.
Sami yazıyı iki arkadaşla paylaştı.
- Sami shared the post with a couple of friends.
She had the brilliant inventor and craftsman Daedalus construct her an artificial cow, in which she hid and induced the bull to couple with her.
When we got on board again after a couple of hours on shore ….
A parson who couples all our beggars.
I've coupled our system to theirs.