Bu geceki konser için bana bir çift bilet verildi. Benimle gitmek ister misin?
- I was given a couple of tickets for tonight's concert. Would you like to go with me?
Arabamda her zaman bir çift plaj havlum var.
- I always have a couple of beach towels in my car.
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
- More and more couples go on honeymoon trips abroad.
Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
- The young couple fell in love with each other very soon.
Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
- Tom has a couple of friends in Boston.
Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
- Could you lend me your bicycle for a couple of days?
Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.
- Same-sex couples should be able to get married.
Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi.
- The young couple was accompanied by a chaperone.
Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.
- You two make a nice couple.
O benden yalnızca iki yaş büyük.
- He's only a couple of years older than me.
Tom'a iki soru sordum.
- I asked Tom a couple of questions.
Tom bu barda haftada iki kez şarkı söyler.
- Tom sings at this bar a couple of times a week.
Sami yazıyı iki arkadaşla paylaştı.
- Sami shared the post with a couple of friends.
She had the brilliant inventor and craftsman Daedalus construct her an artificial cow, in which she hid and induced the bull to couple with her.
When we got on board again after a couple of hours on shore ….
A parson who couples all our beggars.
I've coupled our system to theirs.
... is going to be available to Android 2.2 devices starting in a couple of weeks. ...
... And about a couple of years ago, you were at YouTube live. ...