country; people of a certain country or nationality

listen to the pronunciation of country; people of a certain country or nationality
English - Turkish

Definition of country; people of a certain country or nationality in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Hayatını milleti için verdi. - He gave his life for the nation.

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

nation
{i} ulus

Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı. - More than one hundred nations have approved the treaty.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor. - America fancies itself the world's freest nation.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

nation
kavim
English - English
{i} nation
country; people of a certain country or nationality
Favorites