could you

English - Turkish

Definition of could you in English Turkish dictionary: -ebilir mısınız, -abilir mısınız
could you please: lütfen yapabildin
could you say: diyebilir mısın?
could you tell me: Bana söyleyebilir
could you add some color: biraz renk katabilir misiniz
could you alter this: bunu değiştirebilir misiniz
could you break this 100 dollar bill: bu 100 doları bozukluk olarak verebilir misiniz
could you give me change for this bill: bu para için bozukluk verir misiniz
could you include some small change too: biraz bozuk para da verebilir misiniz
could you please give me an appraisal for this: bunun için değer biçer misiniz
could you please help me: lütfen bana yardım eder misiniz
could you put a cot in the room: odamıza karyola koyabilir misiniz
could you put a crib in the room: odamıza çocuk yatağı koyabilir misiniz
could you put an extra bed in the room: odamıza ekstra yatak koyabilir misiniz
could you repeat that: tekrar edebilir misiniz
could you show me a selection of silk ties: İpek kravat takımlarınızı gösterir misiniz
could you spell your name please: İsminizi kodlar mısınız
could you tell me the way to the limousine counter: taksi nerede kira yapabilirim
could you wake me for the meal, please: yemek için beni uyandırır mısınız lütfen?
can you: -ebilmek sen
you could have knocked me down with a feather: (deyim) Söyleyen kişinin çok şaşırdığını, hayretler içinde kaldığını bildiren söz
you could have knocked me down with a feather: (deyim) To say "you could have knocked me down with a feather" emphasizes the fact that you were extremely surprised
When I heard the name of the winner, you could have knocked me down with a feather!.
you could hear a pin drop: Eğer damla bir pin duyabiliyordu
before you could say jack robinson: kaşla göz arasında
before you could say jack robinson: göz açıp kapayıncaya kadar
could i change seats with you: koltuk değiştirebilir miyiz

English - English

Definition of could you in English English dictionary
you could cut it with a knife: very uncomfortable atmosphere, very tense atmosphere, extremely tense tension in a room; something very thick (hot and humid air, heavy accent)

could you

Turkish pronunciation

kûd yu

Pronunciation

/ˈko͝od ˈyo͞o/ /ˈkʊd ˈjuː/

Etymology

[ k&n, 'kan ] (verb.) before 12th century. Middle English , from Old English; akin to Old High German kan know, am able, Old English cnAwan to know; more at KNOW.