Tom'un öksürük büyüsü vardı.
- Tom had a coughing spell.
Onun öksürük nöbeti vardı.
- She had a fit of coughing.
Ben öksürüğü durduramıyorum.
- I can't stop coughing.
Onun konuşmadan önce öksürme alışkanlığı var.
- She has a habit of coughing before she speaks.
Öksürük damlan var mı?
- Do you have cough drops?
Öksürük için iyi bir şeyin var mı?
- Do you have something that's good for a cough?
Tom öksürmeye başladı.
- Tom started to cough.
Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.
- Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.
Jimmy soğuk aldığından dolayı kötü öksürüyor.
- Jimmy is coughing badly because he has a cold.
Annesi Tom'un öksürüğü hakkında endişe ediyor.
- Tom's mother worries about his cough.
Sorry, I can't come to work today – I've got a nasty cough.
I breathed in a load of smoke by mistake, and started to cough.
Behind me, I heard a distinct, dry cough.