Eviniz çok konforlu görünüyor.
- Your house looks so cosy.
Evinin çok rahat bir atmosferi var.
- Your house has a very cozy atmosphere.
Yan sokaktaki küçük ve rahat bir evde yaşıyoruz.
- We live in a cozy little house in a side street.
Odanın sıcacık bir havası vardı.
- The room had a nice cozy feel.
He spent all day cosying up to the new boss, hoping for a plum assignment.
He spent all day cozying up to the new boss, hoping for a plum assignment.