Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
- Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
- Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
- Even a blind chicken can find a grain of corn.
Galce, Kornişce ve Bretonca'nın hepsi yakından ilişkilidir.
- Welsh, Cornish and Breton are all closely related.
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
Bütün aile dışarıda ekin biçiyordu.
- The whole family was out harvesting the corn.
Mamma lets me have corn for dinner if I eat my meat.
The bulk of this humor was pure corn, but as hillbilly material it was meant to be that way.