Benim sandığımda bir halatım var.
- I've got a rope in my trunk.
Helikopter pilotuna aşağıya bir halat göndermesini söyle!
- Tell the helicopter pilot to throw down a rope!
Tom ipi güvenli bir biçimde bağladı.
- Tom knotted the rope securely.
Tom ipi beline bağladı.
- Tom tied the rope around his waist.
Sana kementleri göstereceğim.
- I'll show you the ropes.