Eski el yazmaları elle kopyalanmıştır.
- Ancient manuscripts were copied by hand.
Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
- This whole sentence has been copied from Wikipedia.
Bu dosya tamamen kopyalandı.
- The document was copied exactly.
Kitaptan bir pasajı defterime kopyaladım.
- I copied a passage from the book into my notebook.
Orijinal fikrini kopyalanmaktan korumak için, Henry suskunluğa başvurdu.
- In order to keep his original idea from being copied, Henry resorted to reticence.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Banka dekontunun bir kopyası eklidir.
- Enclosed is a copy of the bank transfer receipt.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Tom ödevimi kopyalamak istedi.
- Tom wanted to copy my homework.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Bunu benim için kopyalar mısın?
- Can you copy this for me?
Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- Copy this program on your computer.
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... to allow it to be copied. ...
... making art that you don't intend to have copied by people who like it, you're not making contemporary ...